Saga, küçük bir kasabada, büyükannesi ile birlikte sakin ve düzenli bir hayat sürmektedir. Her gününü planlamakta ve ona göre yaşamaktadır. Hayatındaki tek ters şey, Greta'dır. Greta, Saga'yı kendine rakip görmekte ve sürekli takip etmektedir. Saga'nın en büyük zevki ise piyano dükkanında durup piyano çalmaktır. Oradaki piyanonun onun için çok büyük önemi vardır.  Bir gün yine piyano dükkanındayken yağmur yağmaya başlar. Hızlıca eve koşar ama yağmurun şiddeti artınca bir çatının altına sığınır. Yağmuru izlerken birden yanında küçük pembe saçlı periyi görür. Gözlerine inanamayan Saga, uykusunda yiyecek sayıklayan periye çantasından çıkardığı yiyeceği verir. Waffle'dan bir ısırık alan peri, bu muhteşem tada dayanamayarak waffle'ı çabucak bitirir. Küçük peri, evine koşan Saga'yı takip eder. Eve vardıklarında küçük peri, bir insanın onu görmesine şaşırırken Saga da kitapları açıp küçük perinin ne tür bir hayvan olduğunu araştırıyordur. En sonunda, bunun bir hayal olduğuna karar verir. Ancak küçük peri, gerçek olduğunu kanıtlamak için büyü yapar. Ortaya bir kar tanesi çıkar. Ardından küçük peri kendini tanıtır; Kar perisi Sugar. Saga'nın kasabasına, müzik enstrümanları ile havayı kontrol eden öğrenci mevsim perileri gelmiştir. Bu periler gerçek anlamda bir mevsim perisi olmak için özel bir şey arıyorlardır. Ancak bu şeyin ne olduğuna dair ellerinde hiçbir ipuçları yoktur. Kendilerini tek gören insan olan Saga'dan bu konuda yardım isterler. "Sparkle" adındaki bu özel eşyayı ararken, birbirini daha yakından tanıma fırsatı bulan Saga ve Sugar arasında çok özel bir dostluk oluşur